Veysi’nin yaşadığı dönem XVI. asrın sonu ile XVII. asrın
birinci yarısıdır. Bu dönemde divan şiiri, İstanbul haricinde
imparatorluğun diğer şehirlerine bir önceki yüzyıldakinden daha fazla
yayıldığı için Bağdat, Kahire, Peşte, Üsküp, Saraybosna, Prizren vb.
gibi şehirlerde de edebi ortamların belirmesi ve güçlü şairlerin
yetişmesine imkân sağlamıştır. Veysi de, böyle uygun bir zemin ve
ortamda yetiştiği için, Divan şiirinin incelik ve sanatına vâkıf olarak,
nesir yanısıra, edebiyatımıza başarılı şiir- ler de bahşetmeye muvaffak
olmuştur. Bu konuyu seçmemizin sebebi, uzun zaman Rumeli ’de, yani
Üsküp ’te kadılık görevinde bulunarak bu şehri çok sevip adeta vatan
edinmesi ve Ü sküp’te vefat etmiş olması yanısıra, bir şair olarak
Veysi ’nin kasidelerinin şimdiye kadar tahlil edilmemiş olmasındandır.
Kaside biçiminde yazıldığı halde Veysi Divanı ’nın içinde diğer
kasidelerle birlikte yer almayan İstanbul Kasidesi ’nin varlığından ilk
olarak hab- er dar eden edebiyat araştırmacısı ve tarihçi
E.J.W .G ibb’dir. Ayrıca Fahir İz de, 52 beyit olarak bu kasideye
kitabında yer vermiştir. Bizim yaptığım ız bir tespite göre de, Veysi ’nin
İstanbul K asidesi’nin, Heinriche Friedrich von Diez tarafından 1811
yılında A lm anca’ya tercüme edildiği ve meşhur Alman şairi Goethe
tarafından çok beğenildiği iddia edilmektedir.
Veysi lived between the end o f the 16th and the beginning o f the 17th
century when ‘Divan’ (classical Ottomanpoetry) was spread in every city o f
the Empire except İstanbul, as a result o f the prevıous century. In cities like
Baghdad, Cairo, Budapest, Skopje, Sarajevo, and Prizren literatüre circles
and many powerful poets had emer ged. Veysi, who was brought up in this
sort o f environment, as a poet who knew the art and delicacy o f ‘Divan ’ has
granted us and the literatüre o f the time not only with prose but also with
some powerful poetry. The reason why we have chosen this topic is that,
although he was known to have lived and worked as a 'cadi' long time in
Rumelia and that he loved the city o f Skopje like his hometown where he also
died, Veysi ’s ‘kasidas ’ were not studied at ali previously. Although the
Kasida o f İstanbul is written in the form o f kasida, it was not among the
others o f Veysi’s ‘Divan ’ (collection o f poems). The fırst to inform us about it
was the literatüre researcher and historian E.J. W. Gibbs. In addition, Fahir
Iz has also written this kasida in 52 ’beyits’ (cou- plets) in his book.
According to a research w e have done, Veysi’s The Kasida o f İstanbul was
translated into German by H.F.von Diez in 1811, and it is claimed that
German poet Goethe liked it very much.