Sanatçının, dünyayı değiştirmek ve dönüştürmek gibi bir işlevinin
olduğu bilinmektedir. Özellikle milletin ve devletin çözülüş dönemlerinde,
sanatın her biçimi, yeni bir dünyanın tasavvuru ve yaratılması için rol
üstlenir. Yazar, bir anlamda yalnızlığa itilen toplumun vicdanıdır. Bu
makalede de, Türk milletinin çözülüş devri olarak adlandırabileceğimiz
1908-1923 yılları arasında ortaya çıkarak, geçmişimizden kaynaklanan
yaratıcılığı yeniden çağdaş bir destan metni haline getiren ve halkın,
özgürlükleri boğan sıkıntılı havanın üstesinden gelebilmesi için millî ruhu,
ortak kimliği harekete geçirmeye ve yeniden inşa etmeye çalışan Ömer
Seyfettin’in hikâyelerinden hareketle, geçmiş ve bugün bağlamında ortak
Türk kimliğinin yeniden inşası sürecinde milli kültür unsurlarının nasıl
kullanıldığı ortaya konulmaya çalışılacaktır.
What is known is that the artists have the ability o f change and turn the
world. Every form o f art has a part for imagination and creation o f new
world especially during nation and State ’s dissolvement. The author, in one
sense, is conscience o f society being left alone. In this study, going forth
during the year o f 1908-1923 which can be called as the period o f Turks
dissolvement, providing the creativity from our past to be modern epic, doing
ali one can to rebuild and set national sprit and common identity into motion
in order that the public cope with the difficulties causing liberties nonexisted,
Ömer Seyfettin has short stories which the author used as beginning point in
order to show how Ömer Seyfettin us es national cultural elements in process
o f rebuilding Türks ’common identity.