Bugünkü Kosova Cumhuriyeti topraklarında tarih boyunca çeşitli
kültürlere, dinlere ve dillere sahip insan toplulukları yaşamıştır. Bugün
de devam eden bu kültürel çeşitlilik, bu ortak yaşam Kosova’nın tarihî
gerçeklerinden biridir. Bu topluluklar çeşitli zaman dilimlerinde kendi
aralarında türlü ilişkiler geliştirmiş, bugünlere kadar gelmişlerdir.
Bu makalede Hukuki Belgeler Çerçevesinde – Kosova Tüzüğü’nden Kosova Özyönetiminin Anayasal Çerçevesi’ne Kadar Türkçenin
Serüveni anlatılmaktadır.
II. Dünya Savaşından sonra Kosova MÖB Halk Kurulu, daha geçlerde Kosova SÖB Meclisi, özerkliğin seviyesine bağlı olarak tüzük,
yasa, anayasa kanunu, anayasa gibi hukuk belgeleri çıkarmış, bu düzenlemelerle Kosova’da kullanılan dillerin; dolayısıyla Türk dilinin de hak
eşitliğini düzenlemiştir.
1948 yılında çıkarılan Kosova Tüzüğünden1974 Kosova Anayasası’na ve 1999 yılından sonra, Kosova’nın yeniden yapılanma sürecinde
yürürlüğe giren Kosova’nın Anayasal Çerçevesi’ne kadar Türkçe’nin
eşitliği ve Türk dilinin eşitliği konusunda dalgalanmalar bu makalede
somut bir biçimde incelenmektedir.
Throughout history, various communities with diverse cultures, religions, and languages have inhabited the territory of present-day Kosovo. This ongoing cultural diversity is one of the historical facts of
Kosovo. These communities have developed various relationships among themselves over different time periods, which have persisted to
the present day.
This article narrates the journey of the Turkish language, from the
Legal Documents Framework to the Constitutional Framework of SelfGovernment in Kosovo through the Kosovo Code.
After World War II, the Kosovo People Assembly, later the Kosovo
Assembly, issued legal documents such as regulations, laws, constitutional laws, and constitutions, depending on the level of autonomy, regulating the equality of languages used in Kosovo, including the Turkish
language.
From the Kosovo Code of 1948 to the Kosovo Constitution of 1974
and, after 1999, during Kosovos restructuring process, fluctuations regarding the equality of the Turkish language and its usage in Kosovo
are concretely examined in this article.