BİLMECELERİN DİL VE DÜŞÜNCE AÇISINDAN EĞİTİMDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Author :  

Year-Number: 2021-35
Language : Türkçe
Konu : Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi
Number of pages: 102-107
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Çocuk folklorunun en önemli türlerinden biri olan bilmeceler aynı
zamanda bir kültür taşıyıcısıdır. Bilmeceler, çocukların dil, algı ve zihinsel gelişimine katkıda bulunur. Bilmeceler, çocuklarda edebi estetik ve haz oluşturur. Çocukların tümce kurma becerilerini geliştirir.
Bilmeceler henüz dünyayı tanımaya başlayan, nesneleri ve objeleri yeni yeni kavrayan çocukların kelime hazinelerinin ve muhakeme güçlerinin artmasında önemli bir rol üstlenirler. Bir bakıma insanlar, bilmecelerle, zihin sporu yaparlar. Eğitim-öğretimde bilmeceler sayesinde
yapılan zihinsel aktiviteler Kuzey Makedonya’da yaşayan Türk asıllı
öğrencilerin anadil sevgisini aşılayacaktır.

Keywords

Abstract

Riddles, which are one of the most important types of children's
folklore, are also a cultural carrier. Riddles contribute to children's
language, perception, and mental development. Riddles create literary
aesthetics and pleasure in children. Improves children's sentence building skills. Riddles play an important role in increasing the vocabulary and reasoning power of children who are just getting to know the
world and who have just grasped objects and objects. n a way, people
do mental sports with riddles. Mental activities through riddles in education and training will instill the love of mother tongue for Turkish students living in Northern Macedonia.

Keywords


  • Köksal, H. (1984). Battalnâmelerde Tip ve Motif Yapısı, Ankara.

  • Köksal, H. (1984). Battalnâmelerde Tip ve Motif Yapısı, Ankara.

  • Müjgan C. (1987). Battal Gazi’yle İlgili İki Eski Kaynak ve Birkaç beyit, İnö-nü Üniversitesi II. Battal Gazi ve Malatya Çevresi Halk Kültürü Sempozyu- mu, 19-21 Ekim.

  • Sarar, İ. A. (1986). Seyit Battal Gazi ve Anadolu’da Yüzyıllardır Süre GelenBattal Gazi Gelenekleri ve Görenekleri, I. Battal Gazi ve Malatya Çevresi Halk Kültürü Sempozyumu Malatya.

  • Say, Y. (2009). Türk İslam Tarihinde ve Geleneğinde Seyit Battal Gazi ve Battalnâme, Eskişehir.

  • Sedat Sever’e göre (2008: 148) bilmeceler, dilimizin tasarlamayayatkın anlatım özelliğini, dil ve düşünce arasındaki güçlü ilişkiyi,Türkçe kelimelerin çok anlamlılığını yansıtan dilsel örneklerdir.Bilmecelerde çarpıcı benzetmeler ve ilginç buluşlar dikkat çekmek-tedir. Bilmeceler, şiirsel bir anlatımla, çocukları dille kurgulanmış birzekâ oyununa davet eder. Onları, tüm bildiklerini sınamaya, olaylar veolgular ile kavramlar arasında anlamsal ilişki kurmaya yöneltir. “İniminim inlemek” gibi deyimleşmiş ikilemelerin kullanılması ise bilme-celerin dilin söz varlığını yansıtmadaki işlevini somutlaştırır. Çocuklariçin sözcüklerle üretilmiş bir oyun aracı olan bilmeceler, onlara düş ve düşünce gücüne seslenen kurmaca bir dünya sunar.

  • Türk sözlü kültürünün en önemli yapı taşlarından birisi hiç şüphe-siz bilmecelerdir. Türk milletinin duygu ve düşünce yapısı, sosyal ya-şamı kültür ögelerimizde saklıdır. Tarihî ve toplumsal gelişim süreciiçerisinde yaratılan maddi ve manevi değerlerin tamamı olan kültür,nesilden nesle büyük oranda halk edebiyatı eserleriyle taşınmıştır (De- mir, 2011: 7). Bu ürünlerden biri de bilmecelerdir.

  • Türkçe sözlükte (TDK, 2018) “Bir şeyin adını anmadan nitelikleri-ni üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veyaokuyana bırakan oyun, muamma” olarak tanımlanan bilmeceler, El-çin’e (1993: 607) göre de “Tabiat unsurları ile bu unsurlara bağlı olay-ları; insan, hayvan ve bitki gibi canlıları; eşyayı; akıl, zekâ veya gü-zellik nevinden mücerret kavramları dinî münasebetler, çağrışımlarladüşünce, muhakeme ve dikkatimize aksettirerek buldurmayı amaç- layan kalıplaşmış sözlerdir.” şeklinde açıklanmıştır.

  • Gelenekten süregelen ve hemen her konudaki birtakım somut soyutkavramların uzak yakın ilişkiler yoluyla zihinde çağrışımını sağlayan,bir nevi oyuna dayalı zihni melekelerin gelişmesinde önemli rol oyna-yan ve daha ziyade manzum yapıda söz kalıplarıdır (Kaya, 2004: 471).Bilmece, bir şeyin adını anmadan, özelliklerini üstü kapalı söyleyereko şeyin ne olduğunu bulmayı karşısındakine bırakan, eğlenceli, sözlü halk edebiyatı ürünüdür (Yardımcı, 2000: 104).

  • Bilmecelerle ilgili dilimizdeki ilk bilgiler XI. yüzyılda, KaşgarlıMahmud'un Dîvânu Lugâti't-Türk adlı eserinde karşımıza çıkar.Kıpçak Türklerinin, dil ve halk edebiyatı örneklerini içine alan CodexCumanicus'da da bilmece örneklerine rastlarız (Elçin, 2004). Bu

  • Batılı yazarlar, bilmeceleri üç ana başlık altında değerlendirmiş-lerdir. Bunlar: mecaz anlatımlar, benzetmeler ve betimlemelerdir. Me-caz fikrini ilk ortaya atan ise Aristoteles olmuştur: “İyi bilmeceler bizegenel olarak doyurucu mecazlar sağlar; çünkü mecaz bilmeceyi gerek-tirdiğinden, iyi bir bilmece güzel bir mecazın oluşmasına yol açabilir.”(Retorik, III. Kitap, II. Bölüm’den Georges-Dundes, 1974: 87).Gaston Paris, Aristoteles’in tanımına benzer bir görüşü savunur: “An-lamı açık olmayan ve günlük kullanıma geçmemiş bulunan mecaz yada mecazlar topluluğudur.” (Frederick Tupper, The Riddles of the Ex-eter Book, Boston 1910, s. XII-XIII’den Georges-Dundes, 1974: 87).Taylor ise: “Gerçek bilmece ya da en dar anlamıyla bilmece, bir nes-neyi, bütünüyle değişik bir başka nesneyle karşılaştırır.” (Taylor,1943: 13). Michael D. Lieber’e göre: “Gerçek bilmece nesnelerin özel-liklerini, kategorilerini ve sınıflarını kullanan semantik bir oyun-dur”(Lieber, 1976: 261). Sokolov ise bilmecelerde mecazın zorunlu olma-dığını söylemesine rağmen yine de mecaz özelliğini göz önüne alarakbir tarif yapmıştır: “Bilmece, genellikle mecaz (metaphor) biçi-mindeolan ustalıklı bir soru olarak tanımlanabilir.” (Sokolov, 1975: 13). 2. Bilmecelerin Eğitimdeki Yeri ve Önemi

  • Bilmeceler henüz dünyayı tanımaya başlayan, nesneleri ve objeleriyeni yeni kavrayan çocukların kelime hazinelerinin ve muhakemegüçlerinin artmasında önemli rol bir üstlenirler. Bir bakıma insanlar,bilmecelerle, zihin sporu yaparlar (Kaya 2004: 472). Eğitim-öğretim-de bilmeceler sayesinde yapılan zihinsel aktiviteler Kuzey Makedon-ya’da yaşayan Türk asıllı öğrencilerin anadil sevgisini aşılayacaktır.

  • a) Kültürel Boyut: Geçmişi ile olan bağlarını sağlam tutmakisteyen insanoğlu, halk edebiyatı ürünleri konusunda hassastır. Tümhalk edebiyatı ürünleri gibi bilmeceler de içinde oluştuğu ve geliştiğikültürün ögelerini ve izlerini taşırlarken bunları estetik bir biçimde degeleceğe aktarırlar. Çünkü bilmeceler, “halkın günlük yaşamdan çıkardığı deneyimlerin, gözlemlerin, yaşantıların doğal bir sonucu olarakortaya çıkmıştır” (Göçer, 2010: 354). Geleneğin devamı için bilmece-lerin önemi büyüktür. Halkın dilinde bilmecelerin önemi bilin-memektedir. Aslında bilmeceler kültür aktarımı, dinî motif ve toplum-sal yaşayış tarzının ürünlerinden ortaya çıkmıştır. Edebi sanatların gü-zelliklerinin farkına varılmasında önemli yere sahiptir. Edebi dilin gü-zelliklerini abartı, benzetme, zıtlık ve hatırlatmalarla vurgulamaktadır.b) Dil Boyutu: Bilmecelerin eğitim-öğretimde kullanılmasınınönemi anadil öğretimi açısından hayati bir öneme sahiptir. Aynısını dilboyutu bağlamında da söylenebilir. İlköğretimin ilk kademede, bilme-celer sözcükleri doğru telaffuz edebilme amacıyla yapılacak alıştırma-lar Kuzey Makedonya’da yaşayan Türk asıllı çocukların anadile bağlı-lığını arttıracaktır. Bilmecelerin dil bağlamında bir diğer belirgin özel-liği, çocukların kelime hazinesini zenginleştirecek güce sahip olma- larıdır.

  • Bilmeceler kavram öğretiminde de yardımcı araç olarak yarar-lanılabilecek ürünlerdir. Kavram, “insan zihninde alımlanan, farklı ob-je ve olguların değişebilen ortak özelliklerini temsil eden bir bilgi for-mu yapısıdır” (Ülgen, 2001: 100). Kavram öğretimi, bilinmeyen birnesnenin, özelliklerinin verilerek tanıtılması boyutunda, özellikle il-köğretimin erken dönemlerinde etkili olacaktır. Kavramlar, etkileşimortamlarında daha iyi öğrenilebilir (Ülgen, 2001). Algılama düzeyiyükseldikçe kavramların tamamlanmasının, yetkinleşmesinin ve zen-

  • ginleşmesinin sağlanabileceğini ifade eden Hayran (2010), bilmecelerikavram öğretimi için önemli dilsel uyarıcılardan biri olarak görmekte-dir. Kavram öğretiminde ve kelime hazinesini zenginleştirmede, bil-mecelerin yardımcı araç olarak görülmesinin nedenleri maddeler hâlinde şöyle sıralanabilir:

  • Bilmeceler dilin gündelik kullanımı dışındaki formları bakımındanda zengin kaynaklardır. Kullanılan söz sanatları, çocuğa, dilin farklıkullanım yollarını sezdirir. Böylece çocuk, edebi dilin özelliklerini bil-mese de sanatın, “sözün büyülü dünyasına” girer (Köktürk, 2005:126). Bilmeceleri çözme fikirlerin ortaklığını, metaforların analizinive benzerlikleri keşfetmeyi içermektedir (Castro, 2011). Bilmeceler-deki dil kullanım zenginliğini örneklemek amacıyla bazı özelliklerivurgulanabilir. Öncelikle bilmeceler, baskın olarak mecazlı ifadeleriile gündelik dil kullanımını aşarlar: “Bir ufacık Arapçık, başında vartablacık” -Çivi- (Başgöz, 1993: 145). Bazı bilmeceler, mecazî ifadeleryerine benzerlik-zıtlık ilişkisini ön plana çıkarır. Bu tarz bilmecelerintaşıdığı çelişki, cevaba ulaşmayı zorlaştırır: “Şekere benzer tadı yok,gökte uçar kanadı yok” -Kar- (Başgöz, 1993: 304). Bu bilmecede veri-len nesnel değer, düşünce dünyasında zıtlık oluşturmuştur. Bahsedilenbu zıtlık, bir bakıma, cevabın sınırlarını da belirler. İkinci söyleyiştesınırlar biraz daha daralır. (Beyaz olacak, tadı olmayacak, uçacak, ka-nadı olmayacak gibi). Bazı bilmecelerde, cevabın özellikleri, sıfatlarınbol kullanılmasıyla nesne betimlenmiştir: “Alçak boylu, kadife donlu”–Patlıcan- (Öztürk, 1985: 289). Bazı bilmeceler de kişileştirme vardır:“Ateş üstünde küpesini sallar durur” –Kazan- (Başgöz, 1993: 326).

  • Dilin bu tarz kullanımları, çocuğun, sözün estetik yönü ile adımadım buluşması, daha sonra karşılaşacağı edebi eserlerin diline hazır-lıklı olmasını sağlayacaktır. Başka bir ifade ile çocuğun, edebi metin-ler ile ileride kuracağı iletişim sürecinin hazırlığıdır (Artun, 2009).Çocukların bilişsel-zihinsel yönlerinin kullanımı sağlarken onları bir o kadar da anadil sevgisini aşılamaktadır.

  • c) Düşünme Boyutu: Düşünme ve düşünce, tarih öncesi çağlar-dan beri filozofların zihnini yoran konulardan biri olmuştur. Her düşü-nür, kendine göre düşünceyi tanımlamaya, ona şekil vermeye çalış-mıştır. Düşüncenin soyutluğu ise onun tanımının yapılmasını güçleş-tirmiştir. Cevizci (2003: 125) düşünceyi “İnsana özgü olan düşünmefaaliyetinin, iç ya da dış uyaranlara yanıt olarak gelişen düşünme edi-minin ürünü; insanın zihinsel faaliyetleri ile dış uyaranlar arasında kurduğu bağıntının sonucu olan şey” olarak tanımlar.

  • Yakın bir tarihe kadar yaratıcılık üstün becerilere sahip bireylerehas gizli bir güç olarak algılanırken, günümüzde dünya üzerinde varolan bütün bireylerin sahip olduğu bir düşünce biçimi olarak algılan-maktadır (Karakaş 2007: 2). Araştırmalar yaratıcılığın sonradan da ge-liştirilebileceğini ortaya koymuştur. Bireyin düşünce dünyasının geliş-tirilmesi ve çok yönlü gelişimine imkân sağlayan bir eğitim-öğretimortamının sağlanmalıdır. Bilgiler, davranışları eleştirme, analiz etme,sentez yapma, çağrışım kullanma gibi bilişsel becerilerini geliştirecek nitelikte olmalıdır.

  • Bilmecelerin yaratıcı düşünme ile ilişkisi açık ve doğrudandır.Çünkü öncelikle oluşum bakımından değerlendirildiğinde, bilmecelerhalkın yaratıcı düşünmesinin ürünleridir. Tabii ki diğer edebi ürünlergibi bilmeceler de dünyaya ve yaşama dair somut bilgi aktarma amacıgütmemektedir. Fakat oluşumundaki farklı hayal dünyalarının varlığıve dilin estetik kullanımı, bireylere dünyadaki her türlü sesin uyumuve deseni hakkında çeşitli duygular telkin etmektedir (Stefavona, 2007).

  • İnsanoğlu, hayatı boyunca devam eden ilişkilerindeki mücadelele-rinde veya sataşmalarında, fiziksel güç gösterilerindense zihinsel ya-rışmalara daha çok önem vermiştir (Geller, 1985: 70). Verilen buönem, bilmecelerin doğuşuna sebep olmuştur. Çünkü bilmeceler “bil-gide, zekâda, muhakemede, hafızada, dikkatte, sürati intikalde üstün-lük yarışması olarak ortaya çıkmıştır” (Elçin, 1970: III). Bu çıkış nok-tası göz önüne alındığında, kurgusal ifadeleri ile bu türler, insanın dü-şünsel dünyasına büyük katkı sağlar. Bilmecelerin “zekâ yoklaması”

  • olarak, büyük istekleri gerçekleştirmede veya yargılamalarda koşulan şart şeklinde var olduğu görülmektedir (Artun, 2009).

  • Yaratıcı düşünme becerisi, Torrance’a göre “problemlere, bilgidekieksikliklere ve boşluklara, gözden kaçırılmış bileşenlere ve benzerle-rine karşı duyarlı olma; zorluğu tanımlama, çözüm arama, tahminleryapma veya zorluklar hakkında hipotezleri ifade etme, bu hipotezlerisınama, daha sonra değiştirip tekrar sınama ve ulaşılan sonuçları bil-dirme”dir (Akt: Puccio ve Murdock, 2001: 68). Rıza (2001: 62) yaratı-cılığın, “aklın hızlı çalışması sonucu” ortaya çıkan düşünceler, çözüm-ler veya cevapları kapsadığını belirtmektedir. Yaratıcılık, olası özgünçözümleri bulabilmede, esnek bakabilmede, fikir üretmede akıcı ola-bilmede görülür. Yaratıcı düşünme, görünenin arkasındakini sezmeye, fark etmeye yönelik bir zihinsel süreçtir.

  • Çelişkinin sadece benzerlik ve zıtlıkların bir arada olmasından kay-naklanmasının yanında, insanın hayal dünyasının ve gerçeğin birbiriy-le etkileşim hâlinde olmasındandır. Öztürk’e göre: “Bir küçücük kutu-dur, içi dünya yurdudur” -Radyo- (Başgöz, 1993: 470), bilmecesindede görüldüğü gibi, var olan arayış, “bazen realitenin sınırları içindesaklıdır, bazen de olağanüstünün sınırsızlığına bürünür” (Öztürk, 1985: 306).

  • Bilmeceler, sadece hoşça vakit geçirme amacını taşımaz; bunu ya-parken çocukların bilişsel gelişimlerine de yardımcı olur. Öncelikle,bilmeceler çok katmanlı metinler olup çözüm sürecinde çok yönlü dü-şünmeyi gerekmektedir (Köktürk, 2005). Metinde “gizlenme hali” vemetnin anlam katmanlılığı, çocuğun, cevabı, benzerlik ve zıtlık ilişki-lerinden yola çıkarak ulaşmış olduğu seçenekleri, seçerek ve eleyerekbulmasını gerektirir. “Şekere benzer tadı yok, gökte uçar kanadı yok”bilmecesinde çeşitli açılardan şekere benzeyen nesneler zihinden geçi-rilir, en uygun cevaplar “gökte uçar kanadı yok” cümlesi ile tekrarelenmeye başlar. Bununla birlikte bilmecelerin en önemli özelliği ken-di içlerinde barındırdıkları ikilemdir: “Kuş değildir ama uçar” gibi. Buikilem, bilmeceyi, zıtlıkları bütünleştirmeyi ve herhangi bir şemadakikesin saptamayı konu dışında tutmayı öğrenmek için bir model hâline getirir (Stefavona, 2007).

  • Bilmecenin baskın olan tümevarımsal özelliği, verilenlerin doğruorganize edilmesiyle sonuca ulaşmayı gerektirir. Böylece bu süreç,mantıksal çıkarıma ve akıl yürütülerek yapılan analizine dayalı olancevapların doğrulamasını içerir. Yine tüm bireylerde bir öğretim aracıolarak, bilgiyi uygulamada ve sebep-sonuç ilişkisi kurmada başarısağlar (Gwaravanda ve Masaka, 2008). Buchoff da (1996), bilmeceleryardımıyla, çocukların bilgiyi edinme ve yorumlama, çıkarım yapabil-me ve sonuçlara ulaşabilme becerileri kazandıklarını belirtir. Bahsedi- len bu beceriler, eleştirel düşünmenin bileşenlerinden bazılarıdır.

  • Bilmecelerde kişi, anahtar bir sözcükten geniş anlam dünyalarınagirmeye çalışacaktır: “Sandığımı kapadım, püskülleri dışarıda” -Göz-Kirpikler- (Tezel, 1969: 6) ve “Bir ufacık mil taşı, dolanır dağı taşı” -Göz- (Başgöz, 1993:234) bilmecelerinde, muhatap, seçmiş olduğuanahtar sözcükler veya metaforlar ile kendini dinamik bir zihinsel sü-recin içinde bulacaktır. Yine bilmecelerin sahip olduğu şiirsellik vefelsefe, imgesel düşünme kabiliyetini geliştirirken, bireyin analiz vesentez düzeyinde beceri kazanmasını da sağlayacaktır (Köktürk,2005). Bilmecelerde, cevaba ait nesnel değerlerin sunuluş biçimi, in-sanda çeşitli çağrışımlar uyandırır. Böylece, onun, soruyu analiz ede-bilmesine, cevapla ilgili fikir yürütebilmesine ve bu çağrışımlardan el- de edilen düşünceleri sentezleyebilmesine imkân tanır.

  • Eleştirel ve yaratıcı düşünme, birbirlerinden farklı özellikleri taşı-salar da birbirlerini tamamlayan iki entelektüel beceridir. Bilmeceleryoluyla, yaratıcı düşünme ve eleştirel cevap uyarılır ve teşvik edilir.Çünkü onlar, gerçek ve görünen arasındaki çelişkiyi, ilk başta görünenve tahmin edilecek olan arasındaki farklılığı vurgulamaktadırlar (Fisher, 2005).

  • Bilmeceler sorma ve cevaplama usulü sıra dışı olsa da ortaya çıkanilk sözlü problemler olarak düşünülebilir. Problem çözme ile ilişkisi-nin temeli bu fikirden yola çıkarak bu ürünlerin, soru-cevap yöntemi-ne bağlı olmasıdır. Problem çözme, en sade ve öz olarak “bilinendenyola çıkılarak bilinmeyeni sistematik ve analitik olarak ortaya çıkar-mak için yapılan düşünsel bir etkinlik” olarak tanımlanabilir (Semerci ve Yelken, 2010: 48).

  • Bilmeceler, ciddi bir problem çözme ile şakanın idrak edilmesi or-tasındaki süreç olarak görünmektedir. Bir anlamda, bilmeceler, çözü-mü keyif ve mizahı çağrıştıran birer problemlerdir (Shultz, 1974). Fa-

  • kat bununla beraber, bilmeceler sadece hayal dünyasını değil, mantığıda gerektirmektedirler (Castro, 2011). Çocuk, bilmecenin muhatabıdurumundayken gizlenmiş olan nesnenin, varlığın “anlam belirleyicive ayrıştırıcılarına ilişkin” çerçeveler geliştirir, şemalar oluşturur. Ce-vabı öğrendiğinde ise bu tahminlerin uygunluğunu ve geçerliğini zih-ninde denetler (Hayran, 2010). Bir anlamda, yine bir bilişsel sürecin içine girerek cevabın doğrulamasını yapar.

  • İlkokul birinci sınıf ders kitaplarına görsel imgelerin kullanılmasıoldukça önemlidir. Çocukların görsel yollarla sonuca ulaşması büyükönem taşır. Görsel yollarla tüm öğrenciler belli bir görsel hakkınayorum yapabilir ve kısa zamanda doğru cevaba ulaşabilir... Buradadoğru cevabı vermelerinde ziyade tüm öğrenciler etkinliği katılmasıve üst düzey bilişsel yeteneklerinin kullanılmasına fırsatlar sağlanır.Orhon (2011), görsel imgelemeyi olayların, mekânların, bireylerinakıldan geçirilirken ya da hayal edilirken göz önüne gelmesi durumu olarak açıklar.

  • Folklor özelliğine sahip olmasından ötürü bilmecelerin eğitimdekullanılması önemlidir. Özellikle Kuzey Makedonya’da bilmecelerineğitim-öğretimde daha fazla kullanılması anadil öğretimi için çokönem farz eder. Çok kültürlü bir ülkede yaşamaktan ve bunun yanındaiki milyonlun bir ülkenin sadece 75-80 bin kişinin Türkçe konuştuğubir yerde anadil unutulması çok doğal bir olasılıktır. Bundan dolayıTürkiye’den daha çok Türkçeye, anadile sahip çıkmak ve sistemli ola-rak diğer nesillere aktarmak için mücadele vermesi gereken ülkelerdenbirisi Kuzey Makedonya’dır. Demir’in (2011: 7) ifadesiyle: Türksözlü kültürünün en önemli yapı taşlarından birisi hiç şüphesiz bil-mecelerdir. Türk milletinin duygu ve düşünce yapısı, sosyal yaşamıkültür ögelerimizde saklıdır. Tarihî ve toplumsal gelişim süreci içe-risinde yaratılan maddi ve manevi değerlerin tamamı olan kültür, ne-silden nesle büyük oranda halk edebiyatı ürünleriyle taşınmıştır. Bu ürünlerden biri de bilmecelerdir.

  • Artun E. (2009). “Ortak Türk Kültürü Ürünlerinin Çocuk Edebiyatına Katkı- ları”, turkoloji.cukurova.edu.tr (E.T. 20.12.2011).

  • Başgöz, İ. (1993). Türk Bilmeceleri I-II., Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.Buchoff, R. (1996). “Teaching Reading, Riddles: Fun with Language Across Curriculum”, The Reading Teacher, S: 49 C: 8 p. 666-668.

  • Castro, J. M. (2011). “Audiovisual Riddles to Stimulate Children’s Creative Thinking”, Comunicar, S: 36 C: XVIII p. 123-130.

  • Cevizci, A. (2003). Felsefe Terimleri Sözlüğü, Engin Yayıncılık, İstanbul. Elçin, Ş. (1970). Türk Bilmeceleri. Millî Eğitim Basımevi, İstanbul.

  • Elçin, Ş. (2004). Halk Edebiyatına Giriş. Akçağ Yayınları, Ankara.Fisher, R. (2005). Teaching Children to Think. Nelson Thornes.

  • Göçer, A. (2010). “Türkçe Öğretiminde Çok Uyaranlı Bir Öğrenme OrtamıOluşturmak İçin Seçkin Edebî Ürünlerden Yararlanma”, Türklük Bilimi Araştırmaları, Türkçe Öğretimi Özel Sayısı, S: 27 s. 341-369.

  • Gwaravanda, E. T. ve Masaka, D. (2008). “Shona Reasoning Skills in Zim-babwe: The Importance of Riddles”, Journal of Pan African Studies. S: 2 C: 5 p. 193-208.

  • Hayran, Z. (2010). “Çok Uyaranlı Eğitim Ortamlarının Öğrencilerin Kavram Gelişimine Etkisi”, Eğitim ve Bilim, S: 35 C: 158. s. 128-142.

  • Karakaş, Öztürk S. (2007). Yaratıcı Düşünmeye Dayalı Öğrenme Yaklaşı-mının Öğrencilerin Yaratıcı Düşünme ve Problem Çözme Becerilerine Etkisi,Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Es- kişehir.

  • Kaya, D. (2004). Anonim Halk Şiiri.: Akçağ Yayınları, Ankara.

  • Köktürk, Ş. (2005). “Çocuklara Şiirin, Felsefenin ve İmgesel DünyanınKapılarını Açan Tür Bilmeceler”, Hece Dergisi, Çocuk Edebiyatı Özel Sayısı s. 104-105.

  • Orhon, G. (2011). Yaratıcılık, Nörofizyolojik, Felsefi ve Eğitsel Temeller, Pegem Akademi, Ankara.

  • Öztürk, A. (1985). Türk Anonim Edebiyatı, Bayrak Yayımcılık, Erzurum.

  • Rıza, E. T. (2001). Yaratıcılığı Geliştirme Teknikleri, Kanyılmaz Matbaası, İzmir.

  • Semerci, N. ve YELKEN T. Y. (2010). “İlköğretim Programlarındaki OrtakTemel Becerilere İlişkin Öğretmen Görüşleri (Elâzığ İli Örneği)”, Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları (DAUM), S: 8 C: 2. s, 47-54.

  • Sever, S. (2008). Çocuk ve Edebiyat, Tudem Yayınları, İzmir.

  • Shultz, T. R. (1974). “Development of the Appreciation of Riddles”, Children Development, S: 45 C: 1. p. 100-105.

  • Sokolov, M. Y. (1975). “Bilmeceler”, Folklora Doğru. (Çev. Uğur Sarı), (38), İstanbul, 13-16.

  • Stefanova, A. (2007), “Riddles as a Community Psychological Phenomenonin Folklore: Myths, Fairytales, Personal Literature Art”, Folklore, S: 35. s. 131-142.

  • Şahinel, S..(2007).“Eleştirel Düşünme”, (Ed. Ö. Demirel), Eğitimde Yeni Yönelimler, Pegem Yayıncılık, Ankara (123-136).

  • Şaul, M. (1979). “Dünyada Bilmece Araştırmaları”, Folklora Doğru, Bilmece Sayısı, S: 37, s. 80-86.

  • Tezel, N. (1969). Türk Halk Bilmeceleri, Millî Eğitim Basımevi, Ankara.

  • Ülgen, G. (2001). Kavram Geliştirme Kuramlar ve Uygulamalar, Pegem Yayıncılık, Ankara.

  • Yardımcı, M. (2000). Çocuk Edebiyatı. Ürün Yayınları, İzmir.

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics