MÜSLÜMAN TOPLULUKLARIN EDEBİYATINDA 20. YÜZYILIN 80‟Lİ YILLARINDAKİ “SOYA DÖNÜŞ SÜRECİ”

Author :  

Year-Number: 2017-27
Language : Türkçe
Konu : Klasik Türk Edebiyatı

Abstract

Keywords

Abstract

The article is a first try to research one completely unknown, unpublished and not considered in Bulgaria anti-totalitarian, transfrontier, transnational literature – the literature of the Muslim communities for the “revival process” in the People‟s Republic of Bulgaria in the 1980s. With the notion of “revival process”, as 
inaccurate as it is, we indicate the repressive assimilatory politics 
of the communist regime in the People‟s Republic of Bulgaria for 
forceful change of Bulgarian citizens names – Pomaks, Roma, 
Turks, in an attempt to erase their ethno-religious identities. The 
emphasis is on the separate and specific place of the fiction and the 
documentary literature of the Muslim communities during the said 
period. As well as on the literature‟s key role in the formation and 
protection of national identity, placed in this case between two ethnic and language groups.

Keywords


  • Avdikov, Konedareva 2003: Avdikov, A., S. Konedareva, (haz.), Gorçivi razkazi, Blagoevgrad.

  • Azizoğlu 2004: Azizoğlu. A. Epopeyata “Yablanovo”, (?).

  • Azizoğlu 2005: Azizoğlu, A. Vızroditelniyat protses” kato komediya Del Arte, (?).

  • Gruev, Kalönski 2008: Gruev, M., A. Kalönski. “Vızroditelniyat pro- tses, Müsülmanskite obĢtnosti i komunistiçeskiyat rejim, Sofiya.

  • Dimitrova 1991: Dimitrova, Bl. Predizvikatelstva. Politiçeski etüdi, Sofya.

  • Zafer 2009: Zafer, Z. Disident v Bılgariya, Emigrant v Turciya (Me- moarite na Ahmet ġerif ġerifli). Ġçinde: Çernokojev V. vb. Antitotalitarnata literatura, Sofiya.

  • Zafer 2015: Zafer, Z., V. Çernokojev (haz.). Kogato mi otneha imeto. “Vızroditelniyat protses” prez 70-te i 80-te godini na XX vek v literaturata na müsülmanskite obĢtnosti, Sofiya.

  • Ġvanova 2002: Ġvanova, E. Othvırlenite “priobĢteni” ili protsesıt, nare- çen “vızroditelen” (1912-1989), Sofiya. 7 Bulgaristan Komünist Partisi Gençlik Kolları gençlerinden söz etmektedir.

  • Zeynep ZAFER Bulgaristan‟ın milli Ģairi ve yazarı olarak kabul edilen Ġvan Minçov Vazov (1850-1921), yeni Bulgar edebiyatının birçok türünün de kurucusudur. Yazarlığı bir meslek olarak benimseyen ve topluma kabul ettiren bir kalemdir. Elli yıldan fazla sürdürdüğü yazarlık döneminde, Bulgar halkının tarafını tutmuĢ, haklı veya haksız davalarda onun sözcüsü olmuĢtur. Bu nedenle de çoğu yapıtında insan severlikten uzak, Ģovenizme yaklaĢan yoğun bir milliyetçilik hissedilmektedir. Oldukça verimli, olayları sıcağı sıcağına yansıtmaya çalıĢan sanatçı, üslup konusunda fazla kaygı duymaksızın, daima içeriği ön planda tutmuĢtur. Türklere olan olumsuz yaklaĢımından dolayı Türkiye‟de pek bilinmeyen yazarın bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az eserini, yaĢam boyunca oluĢturmaya çalıĢtığı “kötü Türk” imajı ile ilgili fikrini çürüten bir anlayıĢla kaleme alması dikkate değer bir durumdur. Vazov (1850-1921) Türkçe adı Akça Kilise olan Sopot kasabasında dünyaya geldi. Babası Minço Ġvanov, “Ayvaz‟ov” sülalesinin bir temsilcisidir. Orta düzeyde bir tüccarın oğlu olan Vazov‟un ailesinde, Bulgar geleneklerine ve eğitime saygı gösterilir. Bunun yanı sıra ailesinde günümüz anlayıĢına göre baskıcı olarak nitelendirilebileceğimiz bir ortam hâkimdir. Tıpkı dedesi gibi babası da tüccarlık yapmaktadır. Annesi ise Romen ve Moldovalılarla ticaret yapan ünlü ve zengin bir tüccar ailenin kızıdır (Tsanev 1970: 86). Önce doğduğu kasabada eğitim gören Vazov, küçük denebilecek yaĢlarda edebiyata ilgi göstererek o zamana kadar Bulgarca yazılmıĢ ve Bulgarca‟ya çevrilmiĢ az sayıda kitap okur. Öğretmeni sayesinde Rus Ģiir sanatını da tanımaya baĢlar. Okuduklarının etki8 Prof, Dr., Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Bulgar Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, e-mail: zkelesh@gmail.com

  • Babası 1865 yılında çağdaĢ Yunanca öğrenmesi için, oğlunu Ka- lofer‟deki okula gönderir. Vazov‟un karĢısına, Rusça ve Fransızca kitapların yer aldığı zengin bir kütüphaneden yaralanma fırsatı çıkar. Böylece Vazov, ilk defa kitapların zengin dünyasına girme olanağına kavuĢur. (Tsanev 1970: 89). Burada okuduğu kitapların, sanatçının edebi bilgisini ve anlayıĢını geliĢtirmesinde büyük rolü olur.

  • Vazov‟un Ģiire, edebiyata duyduğu ilgi ve sevgi, annesi tarafın- dan anlayıĢla karĢılanmasına ve desteklenmesine karĢın babasında memnuniyetsizlik uyandırır. Bu sebeple babası, Vazov‟u tecrübe kazanması için, Romanya‟nın Oltenitsa kasabasında tüccar amcasının yanına gönderir (Vılçev 1968: 92-97). Vazov, Oltenitsa‟da Romence öğrenir ve Romen Ģiir sanatıyla tanıĢır. Burada ikamet eden Bulgarlar tarafından çıkartılan Periodiçesko spisanie (Süreli Yayın), Çitalişte (Kırathane), Oteçestvo (Vatan), Svoboda (Özgürlük) vb. gibi süreli yayınlarda vatansever Ģiirler yazar. Bu dönem, genç Vazov‟un ticarete ilgisinin olmadığını, yalnız Ģiir yazarken mutlu olduğunu anlamasına yol açtığı gibi, tüccarlık mesleğinden de vazgeçme kararı almasına neden olur. 1870 yılında Braila‟da çıkan bir dergide Vazov‟un Mücadele (Borba) adlı ilk Ģiiri yayımlanır. 1872‟de genç Ģairin ününü sağlayan Çam Ağacı (Borıt) eseri, yine burada yayımlanan bir dergide çıkar (Tsanev 1970: 101).

  • Amcasının sitemlerine daha fazla katlanamadığından ve istediği iĢleri yapabilmek amacıyla, cebindeki parayla Oltenitsa‟dan kaçar. Bulgar komitacı ve ihtilalcilerin Romanya‟da kaldığı bazı yerleĢim merkezlerine gider. Böylece Braila kasabasında birçok Bulgar eĢkıya ve ihtilalcinin bulunduğu bir ortama girer (Vılçev 1968: 100103). Galats‟ta Hristo Botev‟le

  • (1848-1876) tanıĢır ve onun yön- lendirmesiyle mantıklı bir yapıya sahip genç Ģair, geçici olarak sosyalizmin etkisinde kalır (Ġgov 1995: 18; Zarev 1977: 410; Vılçev 1968: 107-111). Bunun yanı sıra Vazov burada komitacı ve ihtilalcilerin yönlendirilmesiyle Ģoven duygularına kapılarak, Osmanlı Ġmparatorluğu‟na ve Türklere karĢı hayatının sonuna kadar sürecek olan aĢırı bir nefret beslemeye baĢlar. Vazov, Bulgaristan‟a döndükten sonra 1872-1873 döneminde Cisr-i Mustafa PaĢa‟da (Bugünkü Bulgaristan‟da - Svilengrad) öğretmenlik yapar, ardından Sofya-Kostendil demiryolu yapımında Pernik kasabasında kalarak yaklaĢık bir buçuk yıllık bir süreyle tercüman olarak çalıĢır. Sanatçı, daha sonra yazdığı Trayko ve Riza (Trayko i Riza-1881) Ģiirinin konusunu buradan aldığını söyler. Pernik‟te Fransızcasını geliĢtirme fırsatını bulduğu gibi, boĢ zamanlarında da Almanca öğrenmeye gayret gösterir (Tsanev 1970: 91; Vılçev 1968: 127-129). 9 Hristo Botev, Bulgar Ģair ve ihtilalcidir. Patlak veren Nisan Ayaklanmasına katılmak amacıyla 200 çeteci toplayarak 17.05.1876 yılında bulundukları Romanya topraklarından Tuna nehrini geçer. Üç gün sonra (20.05.1876) çıkan çatıĢmalarda hayatını kaybeder. Bazı Bulgar tarihçilerine göre çeteci arkadaĢları tarafından öldürülmüĢtür. Vazov‟un eğitimi çok sınırlıdır ve bazı Bulgar eleĢtirmenlere gö- re bu durum, sanatını oldukça olumsuz etkilemiĢtir. Büyük bir yeteneğe sahip olsa da almıĢ olduğu kültür birikiminin yetersiz olmasından dolayı gereken sanatsal zevk ve ölçü duygusunu geliĢtirememiĢ, bazen de sanatsal yaklaĢımının ilkelliğinden kurtulamamıĢtır. Bu sebeple çeĢitli Batı ülkelerinde iyi eğitim almıĢ bazı Bulgar Ģair, yazar ve edebiyat bilimcilerinin eleĢtirilerine maruz kalmıĢtır. Penço Slaveykov, Vazov‟un birikimi ve sanatsal yeteneği konusundaki düĢüncesini Ģöyle dile getirmiĢtir: “Bay Vazov‟un yeteneği, aklından iki üç aĢama daha üstündür.” (Jeçev 1990: 106). 1875 yılında memleketi Sopot‟a dönen Vazov, yeni kurulmuĢ Ġhtilal Komitesi‟nin üyesi olur. Sanatçı, 1976 yılında patlak veren Nisan Ayaklanması‟na katılmayan Sopot kasabasında bulunur. Ġhtilal Komitesi üyelerinin karĢı karĢıya kaldığı tutuklama tehlikesinden korkan genç Ģair, babasının tavsiyesi üzerine Ġstanbul üzerinden Romanya‟ya göç eder (Tsanev 1970: 92). BükreĢ‟te faaliyet gösteren Bulgar Merkez Yardımseverler Topluluğu‟nda sekreter olarak çalıĢmaya baĢlar. Burada 1876‟da çok zor Ģartlar altında Bayrak ve Kemençe (Pryaporets i gusla) adlı ilk Ģiir kitabını “Peyçin” takma adıyla, 1877‟de de Bulgaristan‟ın Kederi (Tıgite na Bılgariya) adlı Ģiir kitabını gerçek adıyla yayımlar (Tsanev 1970: 92). Osmanlı-Rus SavaĢı sırasında Ruslar tarafından Vali tayin edilen Nayden Gerov‟un yanında SviĢtov‟ta görev yapar, daha sonra da Rusçuk‟a gönderilir. Ruslar, Osmanlılardan aldıkları topraklarda yerel yönetimi ve asayiĢi Bulgarlara, yani komitacı ve ihtilalcilere bırakmaktadır. O zaman Türkler için çok trajik bir dönem baĢla10 Nayden Gerov (1823-1900), Filibe‟nin bir kasabasında dünyaya gelir. 18411845 yıllarında Odesa‟da eğitim görür. Kırım SavaĢı sırasında Rusya‟da ikamet eden Gerov, 1857 yılından itibaren Filibe‟deki Rus Konsolosluğu‟nda Konsolos yardımcısı olarak çalıĢır. 1879‟da Ruslar tarafından SviĢtov Valisi olarak tayin edilir. Yazar, halk bilimcisi ve eğitimci olan Gerov, Rusların emri altında çalıĢarak Rusya‟nın yürüttüğü Balkan siyasetinde önemli bir rol üstlenir. Bkz. Antonova Ġ., Pavlov P. Bılgarski entsiklopediçen reçnik. Sofiya 19992000. s. 223.

  • . Burada 1878 yılında Kurtuluş (Ġzbavlenie) adlı Ģiir kita- bını çıkartır. Ayrıca Osmanlı-Rus SavaĢı‟ndan sonra, 1879‟da Berkovitsa‟ya giden Vazov, bir buçuk yıl bir süreyle (1879-1880) Mahkeme BaĢkanı olarak görev yapar (Vılçev 1968: 173-174). Bu konudaki tecrübesizliği Vazov‟un baĢına birçok sorun yaratır (Ġgov 1995: 19; Vılçev 1968: 182, 186). Burada yaĢanan çeĢitli anlaĢmazlıklardan sonra Vidin‟e tayin edilir, ancak bunun bir sürgün olduğunu düĢünen yazar, görevinden istifa eder (Draganov 2008: 249-250; Vılçev 1968: 187-189). Berlin AntlaĢması (13 Temmuz 1878) gereğince kurulan Rumeli-i ġarki Vilayeti‟nin (Düzdağ 2007; Vılçev 1968: 192) merkezi sayılan Filibe Ģehrine yerleĢir. Vazov, burada Yerel Meclis üyesi, yayın yönetmeni, gazeteci-yazar, eleĢtirmen olarak Bulgarların kültürel ve siyasi faaliyetlerinde aktif rol alır (Vılçev 1968: 195-200). BeĢ yıl boyunca yazar arkadaĢı Konstantin Veliçkov (18551907) ile birlikte Narodniy glas (Halkın Sesi) gazetesini çıkartır. Bu yayın organında yayımladığı çok sayıdaki yazılarında Aleksandır Batenberg

  • yönetimine karĢı mücadele eder. Aynı zamanda 1881 yılından itibaren Nauka (Bilim) adlı bilimsel derginin yayın yönetmeni seçilir. Birinci Ģiirinin yayınlanmasından itibaren yaklaĢık 10 yıllık süre içinde yalnız Ģiir alanında eser veren Vazov, derginin yazı ihtiyacına bağlı olarak, Yakın Geçmişte (Neotdavna-1881) ismi altında anılarını yazar. Bu bağlamda, düz yazıya adım atar. 1885 yılında ise yine K. Veliçkov ile birlikte yalnızca edebiyata yer veren Bulgaristan‟ın ilk dergisi niteliğini taĢıyan Zora (Tan) dergisini kurar. Filibe dönemi, Vazov‟un bir sanatçı olarak geliĢimi açısından çok verimlidir. ġiir sanatında büyük bir ilerleme kaydettiği gibi, nesir alanındaki yeteneği de kendini göstermeye baĢlar. Filibe‟de Unutulanların Destanı (Epopeya na zabravenite 1881-1884), Bul11 Bu konudaki ayrıntılı bilgi için bkz.: Hüseyin Raci Efendi. Zağra Müftüsünün Hatıraları. Tarihçe-i Vak‟a-i Zağra. Ġz Yayıncılık. Ġstanbul 2007. 12 Aleksandır Batenberg (1857-1893). Ġtalya‟da doğmuĢtur ve 1879–1886 yılları arasında Bulgaristan Prensliği‟nin birinci hükümdarıdır.

  • larından bazılarını kaleme alır (Tsaneva; Faklieva 1976: 173).

  • (1854-1895) Naipliği (1886) ve BaĢbakanlığı sırasında (1887-1894) görev yapan yöneticiler, Rus egemenliğinden kurtulma ve Osmanlı Devleti‟yle iyi iliĢkiler kurma çabasındadır. Vazov, Naipliğin bu politikasına sert bir biçimde karĢı çıkan Rus yanlılara yönelik yoğunlaĢan baskılardan dolayı karĢı karĢıya kaldığı tutuklama tehlikesinden kurtulabilmek için 1886 yılının sonbaharında Bulgaristan‟ı terk edip Ġstanbul‟a gelir. Birkaç ay burada kaldıktan sonra Odesa‟ya yerleĢen Vazov, Büyük İnsanları Yetiştiren Çağ (Epoha-kırmaçka na veliki hora) hicvini ve Boyunduruk Altında (Pod igoto) adlı romanının büyük bölümünü 1887-1888 yıllarında kaleme alır. Bu romanda Osmanlı Ġmparatorluğu ve Türklere karĢı Ģovenizme varan son derece olumsuz yaklaĢımını açık bir biçimde gözler önüne serer. Yazarın Bulgaristan‟a dönebilmesi için Vazov‟un annesi, donemin baĢbakanı Stefan Stambolov ile özel olarak görüĢür (Ġgov 1995: 20). Vazov, 1889 yılında Sofya‟ya yerleĢir ve hayatının sonu13 Stefan Stambolov, 1886 yılında Bulgaristan‟da oluĢturulan Naipliğin içinde P. Karavelov ve S. Mutkurov ile yer almıĢtır. Stambolov, ünlü Bulgar ihtilalcilerindendir. Rusya‟nın Bulgaristan‟ın iç iĢlerine karıĢmasından sonra ülkedeki siyasi durum krize girer. Aynı yılın Kasım ayında Rusya, Bulgaristan‟la olan diplomatik iliĢkilerini keser ve ülkede kol gezen Rus casuslarının desteklediği protesto ve silahlı isyanlar patlak verir (1887 yılında Rus yanlısı subaylar isyana kalkıĢır.). 1887-1894 döneminde Bulgaristan‟ın BaĢbakanı ve DıĢiĢleri Bakanıdır. Osmanlı devletiyle iyi iliĢkiler kuran Stambolov, Rusya ve Rus yanlısı Bulgarların nefretini kazanır. 1895‟te Veliko Tırnovo Ģehrinde, sokakta bıçaklanarak öldürülür. Bkz. Antonova Ġ, Pavlov P. Bılgarski entsiklopediçen reçnik. Sofiya 1999-2000. s. 1027.

  • 1896 yılında çıkan Yeni Toprak (Nova zemya) romanı öylesine olumsuz eleĢtirilere maruz kalır ki, meslek olarak kabul ettiği yazarlıktan vazgeçme kararı alır (Vılçev 1968: 395-400). 1897‟de yeni kurulmuĢ hükümette Milli Eğitim Bakanlığı görevini üstlenir ve hükümetin iktidardan düĢtüğü 1899 yılına kadar bu görevde kalır. Bakanlığı sırasında önemli hatalara imza atan Vazov, tıpkı mahkemede çalıĢtığı yıllardaki gibi sert tepkilerle karĢı karĢıya kalır. AnlaĢılacağı üzere sanatçı, devlet iĢlerinde aldığı görevlerde hiç baĢarılı değildir.

  • Çariçesi (Kazalarskata tsaritsa) adlı sosyal ro- manını, 1907‟de tarihle ilgili Svetoslav Terter (Svetoslav Terter) romanını ve İvan Aleksandır (Ġvan Aleksandır) uzun öyküsünü, 1903‟te Koltuk Düşkünleri (Slujbogontsi) komedisini, 1909‟da Borislav (Borislav), 1910‟da Tsarevets Efsaneleri (Legendi pri Tsare14 Kazalar, bir köy adıdır. vets), 1911‟de İvaylo (Ġvaylo) ismindeki dramlarını kaleme alır (Vılçev 1968: 421-455). Bu noktadan itibaren Vazov‟un Ģiir sanatına kesin dönüĢ yaptığı yıllar baĢlar. Yazarın Birinci Balkan SavaĢı, Ġkinci Balkan SavaĢı ve Birinci Dünya SavaĢı‟yla ilgili aĢırı milliyetçi duygularını içeren Zaferlerin Yankıları Altında (Pod gırma na pobedite, 1914) Makedoniya Şarkıları (Pesni za Makedoniya, 1914), Yeni Yankılar (Novi ekove, 1917) adlı kitapları çıkar (Vılçev 1968: 487-511). Sanatçının duygularını içeren Temmuz Çiçeği (Yulska kitka, 1917) adlı Ģiir derlemesi bahsettiklerimizden farklıdır. Bulgaristan‟ın bu savaĢlarda yaĢadığı milli felaketten son derece etkilenen Ģair, savaĢı konu alan “Ģarkılardan” tiksindiğini Ġ. ġiĢmanov‟a ifade eder. Ancak bu sözlerinden yalnız iki yıl sonra iç dünyasını yansıttığı “Leylak Kokusunu Alıyorum (Lüleka mi zamirisa-1919) adlı duygusal yapıtıyla Vılçev 1968: 512) gene ülkesinin yaĢadığı felaketten hareketle savaĢ konusuna döner ve Ölmeyecektir! (Ne Ģte zagine!1919) isimli kitabındaki Ģiirlerini kaleme alır (Tsanev 1970: 97;). Ġ. ġiĢmanov‟a yaptığı açıklamalardan dolayı konuya yeniden dönme ihtiyacı hisseder ve savaĢ konulu eserleriyle Bulgaristan‟ı unutmadığı mesajını halkına vermek istediğini söyler (Tsanev 1970: 97). Vazov, hayatı boyunca birkaç kadını sevmiĢtir (Draganov 2008: 245-258) AĢk ile ilgili yapıtları, yaĢadığı acı ve sevinç duygularını yansıtmaktadır. Rusya sürgününden sonra Bulgaristan‟a dönen Ģair, 1890 yılının sonunda on üç ay süren mutsuz bir evlilik yapar. Kendisinden genç, güzel ve zengin bir ailenin kızı olan karısının, aĢırı sosyal olması, eĢi ve annesi arasında ortaya çıkan anlaĢmazlıklar, evliliğini olumsuz etkiler. BoĢanmak için hemen giriĢimlerde bulunan Vazov, hayatının sonuna kadar süren hukuk savaĢına rağmen, karısından ayrılamaz ve evli olarak kalır (Draganov 2008: 253-255; Jeçev 1990 : 116). Buraya kadar söylediklerimizden de anlaĢılacağı gibi, Vazov‟un özel hayatı çok fazla ilginç olaylarla dolu değildir. Sınırlı arkadaĢ çevresiyle, içine kapanık ve soyutlanmıĢ bir biçimde sadece sanatıyla yaĢamayı yeğler. Bu nedenle düĢüncelerini ve duygularını ancak yapıtları aracılığıyla dile getirmeyi tercih eden Bulgar sanatçılar arasında yer alır. Ülkemizde Vazov‟dan ilk defa söz eden Raif Necdet Kestelli‟dir (1880-1937). 1913 yılında Bulgarlara esir düĢen birçok Osmanlı subaylarla birlikte Sofya‟ya götürülen Raif Necdet Kestelli

  • , Sofya‟da adlı anılarında Birinci ve Ġkinci Balkan savaĢları sırasında Osmanlı Ordusu mensupları ve sivil halkın yaĢadığı birçok insanlık dıĢı ve korkunç olayı aktarmaktadır. Kendisinin ifade ettiği gibi Sofya‟dayken Fransızca çıkan Echo de Bulgarie gazetesinde yayımlanan Vazov‟un Makedonya‟ya (Na Makedoniya - 1912) Ģiirini okumaktadır (Raif Necdet 2002: 148). ġiirle ilgili Ģunları dile getirmektedir: “Sanatın, edebiyatın kendisine yüklediği o büyük vatani görevi hakkıyla takdir eden Vazoff, daha önce bizim aleyhimizde hazırladığı Bulgar ruhunu, Ģimdi Sırplar için hazırlamakla meĢgul ve endiĢeli!” (Raif Necdet 2002: 148). Raif Necdet‟in bu değerlendirmesi, Vazov‟un Türklerle ilgili Ģoven ve aĢağılayıcı Ģiirlerini okumamıĢ olmasına bağlıdır. Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958), Raif Necdet‟ten sonra 1921 yılının son çeyreğinde Sofya‟da kaldığı sürede Vazov‟un bazı eserleriyle tanıĢan ve onun sanatıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan ikinci yazarımızdır. Bu önemli Ģairimizin Vazov‟la ilgili görüĢü, bizim açımızdan büyük önem taĢımaktadır, çünkü Bulgar Ģairin hem sanatını, hem de kiĢiliğini oldukça iyi bir biçimde yansımaktadır. Yahya Kemal Ģöyle demektedir: “En güzide siyasileri mutlaka rovelver, bomba ve bıçak oyunuyla sahneden çekilen bu memleketin halkı az çok bir Ģahıs etrafında müttehid görünüyor: ġair İvan Vazof . Elli seneden beri Bulgarlığın domuzundan kırmızı biberine kadar bütün millilikleriyle teganni eden bu ihtiyar Ģairi, akĢam üstleri Sofya‟nın Tokatlıyan‟ı olan Pa15 Raif Necdet Kestelli‟nin hayatı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz: Yılmaz A. “Hisler ve Fikirler IĢığında Râ‟if Necdet Kestelli”, Ürün Yayınları, Ankara 2006, s. 13-24. 16 Orijinal yazılıĢına sadık kalınmıĢtır. 17 Orijinaldeki gibi vermeyi uygun bulduk. nah kahvesinin taraçasında oturur görüyordum. Önünden akan bu halk ona halikına bakar gibi bakıp geçiyordu, o halkı bir havari gözüyle süzüyordu. Bütün hayatında milletinin bir Victor Hugo„su olmağa özenmiĢ olan bu Ģairin tercüme edilmiĢ bazı parçalarını okudum, hiç sevemedim. Bana örneğinin soluk bir gölgesi göründü, lakin özü itibariyle Bulgar mı Bulgar. Ziyaretine gitmemi teklif ettiler; Beşi bir süngüde ünvanlı bir parçasını gördüğüm için görmek istemedim.” (Yahya Kemal 1976: 161-162). 1920 yılında Bulgaristan‟da Vazov‟un doğumunun 70. Yıldönümü, devletin organizasyonuyla ülke çapında büyük bir coĢkuyla kutlanır. Halk tarafından kendisine gösterilen bu sevgiyi gören yazar, 1921 yılında Sofya‟da kalp krizi geçirerek hayatını kaybeder (Tsaneva; Faklieva 1976: 174). Sofya‟da bulunan ünlü Ģairimiz Yahya Kemal Beyatlı, Vazov‟un cenaze törenini Balkana Seyahat adlı hatıralarında Ģöyle dile getirmektedir: “Ben ordayken ani bir ölümle öldü. Derhal Ģehrin sokakları siyahlara büründü. (…) Tabut bir imparator tabutu kadar tantanalı; arkasında bütün nazırlar, mebuslar, ileri gelenler, daha sonra cemiyetler, Makedonya Ġhtilalcileri, daha sayamayacağım, bir mahĢer (…). “Ah esaret ne feci cilvelerin vardır! O gün cenazede tabii, bi‟l-ıztırar Vazof‟un menfuru Türklerin de heyetleri vardı! Ben o fesli kafileye hüzünle bakarken, gafil Türklerimizden biri “Bizde yazık ki böyle büyük bir Ģair yetiĢmedi!” dedi. Fuzuli‟yi, Baki‟yi, Nef‟i‟yi, Nedim‟i, Galib‟i, Hamid‟i Vazof‟a göre bu Himalaya tepelerini düĢündüm. O Türkün yüzüne baktım, sordum. Cehalet gözüme esaretden bin kat feci göründü. Mamafih bu Türk‟ün hakkı vardı; bizim o yüksek Ģairlerimiz ona göre bir muamma idiler, bir baĢka lisan tekellüm etmiĢlerdir, bu dağlara göre bir ova olan Vazof, Ģi18 Ġvan Vazov‟un bu baĢlık ile ilgili bir Ģiiri yoktur. Büyük ihtimalle Yahya Kemal Balkan SavaĢları sırasında Filibe‟de basılan ve Osmanlı Ġmparatorluğu ile Türkleri çok çirkin bir Ģekilde yansıtan kartpostallarda basılan Ģiirini okumuĢtur. Bu kartpostallar konusunda ayrıntılı bilgi için bkz.: Güney Dinç, Mehmed Nail Bey‟in derlediği Kartpostallarla Balkan SavaĢı (1912-1913), Ankara 2008.

  • 1976: 162-163).

  • ANTONOVA, PAVLOV 1999-2000: Antonova Ġ, Pavlov P. Bılgarski entsiklopediçen reçnik. Gaberoff. Sofiya 1999-2000.

  • DRAGANOV 2008: Draganov B. Zad zavesata na golemite skandali. Ġzdatelstvo AHAT. Ruse 2008.

  • DÜZDAĞ 2007: Düzdağ M. E. Yazarın Hayatı ve Eserleri // Hüseyin Raci Efendi. Zağra Müftüsünün Hatıraları. Tarihçe-i Vak‟a-i Zağra. Ġz Yayıncılık, Ġstanbul 2007. GÜNEY DĠNÇ 2008: Güney Dinç, Mehmed Nail Bey‟in derlediği

  • Kartpostallarla Balkan SavaĢı (1912-1913), Ankara 2008.

  • HÜSEYĠN RACĠ EFENDĠ 2007: Hüseyin Raci Efendi. Zağra Müftü- sünün Hatıraları. Tarihçe-i Vak‟a-i Zağra. Ġz Yayıncılık. Ġstanbul 2007.

  • JEÇEV 1990: Jeçev T. Vıvedenie v izuçavaneto na novata bılgarska li- teratura, Bılgarski pisatel, Sofiya 1990.

  • RAĠF NECDET 2002: Ufûl. BatıĢ. Haz. Esra Keskinkılıç. Benseno Ya- yınları. Ġstanbul. 2002.

  • TSANEV 1970: Tsanev G. Ġvan Vazov. Ġstoriya na Bılgarskata litera- tura, Tom 3, Bılgarska akademiya na naukite, Sofiya 1970.

  • TSANEVA, FAKLĠEVA 1976: Tsaneva M, Faklieva E. Ġvan Minçov Vazov. Reçnik na bılgarskata literatura. Tom 1. Bılgarska akademiya na naukite, Sofiya 1976.

  • VILÇEV 1968: Vılçev V. Ġvan Vazov. Jiznen i tvorçeski pıt. Ġzdatel- stvo na Bılgarskata akademiya na naukite. Sofiya 1968.

  • YAHYA KEMAL 1976: Yahya Kemal. Balkan‟a Seyahat // Çocuklu- ğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım. Fetih Cemiyeti, Ġstanbul 1976.

  • YILMAZ 2006: Ayfer Yılmaz “Hisler ve Fikirler IĢığında Râ‟if Nec- det Kestelli”, Ürün Yayınları, Ankara 2006.

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics