Author :
Abstract
Bu makale, Balkan kültürü ve reklamcılık arasındaki dinamik etkileşimleri
tarihsel, sosyal ve ekonomik bağlamlarda ele almaktadır. Balkanların
çok yönlü kültürel yapısı, reklamcılık sektörünü hem fırsatlarla
hem de zorluklarla karşı karşıya bırakmıştır. Makale, geleneksel kültürel
unsurların modern reklamcılık uygulamalarıyla nasıl harmanlandığını
ve dijital dönüşümün bu süreçleri nasıl etkilediğini incelemektedir.
Türk Hava Yolları'nın "4 Mevsim Balkanlar" reklam kampanyası,
bu bağlamda göstergebilimsel bir analizle değerlendirilmektedir. Kampanya,
Balkanların doğal güzelliklerini, kültürel mirasını ve geleneklerini
dört mevsim boyunca sunarak, izleyicilerle güçlü bir duygusal bağ
kurmayı amaçlamaktadır. Reklam, kültürel semboller ve imgeler aracılığıyla
yerel halkın tarihsel birlik duygusunu ve bölgenin eşsiz coğrafi
zenginliklerini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, makale Balkanlardaki reklamcılık uygulamalarının
sadece ticari hedeflerle sınırlı olmadığını, aynı zamanda kültürel mirası
koruma ve tanıtma amacını da taşıdığını vurgulamaktadır. Geleneksel
değerlerle modern pazarlama stratejilerinin birleşimi, bölgenin benzersiz
kimliğini koruyarak sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma için güçlü
bir temel oluşturmaktadır.
Keywords
Abstract
This article examines the dynamic interactions between Balkan culture
and advertising within historical, social, and economic contexts.
The multifaceted cultural structure of the Balkans has presented both
opportunities and challenges to the advertising industry. The article
explores how traditional cultural elements are blended with modern advertising
practices and how digital transformation has influenced these
processes.
Turkish Airlines' "4 Seasons of the Balkans" advertising campaign
is evaluated in this context through a semiotic analysis. The campaign
aims to establish a strong emotional connection with viewers by
showcasing the natural beauty, cultural heritage, and traditions of the
Balkans throughout the four seasons. The advertisement highlights the
historical sense of unity among the local people and the region’s unique
geographical richness through cultural symbols and images.
In conclusion, the article emphasizes that advertising practices in
the Balkans are not solely driven by commercial goals, but also serve
the purpose of preserving and promoting cultural heritage. The fusion
of traditional values with modern marketing strategies creates a strong
foundation for sustainable economic development while preserving the
region’s unique identity.
